"...Burda sizinle ilgili hiç bir şey önemli değildi.Ne kadar güçlüsünüz,ne kadar dayanıklısınız...Çünkü gördüğünüz şeyler karşısında yıkılmamak elde değildi.Savaş hayatınızı çok kısa sürede değiştiriyor..."
Bir avuç adam bir hücumbota doluşmuşuz.Tepemizden mermiler uçuyor.Siz böyle derin düşünceler içerisindeyken takım komutanı " Hey Conlin ! Çabuk şu makineli tüfeğin başına geç " diye bağırıyor ve kendimizi makineli tüfeğin başında buluyoruz.
Hücumbot ilerlerken sol taraftaki iskelede bulunan Japon askerlerinin üstüne ateş açıyoruz.Tüfeğin titreşmesinden doğru düzgün göremiyor,sanki anı yavaş çekimde yaşıyoruz.
Derken bir patlama ve bir de bakıyoruz ki sudayız !
İşte savaşın ne kadar acı bir şey olduğunu o zaman anlıyoruz.Çünkü bir savaşıp kıyıya çıkmaya çalışırken dostlarımızdan bazılarının cansız bedenleri dikenli teller üstünde duruyor.Kimi dostlarımız ise o kargaşa içinde bir kenara çekilmiş,kulağını kapamış ağlıyor....
Kıyıya çıkıyoruz güç bela.Üstümüze saldıran,mermileri bittiğinde süngülerle dalan Japon askerine hayranlık duymamak elde değil.
Ama o da ne bir kör kurşun bize isabet etmez mi ? !
Kanlar içinde yerde buluyoruz kendimizi.Ve hayatımız film şeridi gibi önümüzden geçerken eğitim kampındaki Çavuşun sesi kulağımızda yankılanıyor.
Öldük mü ne ?.....
" Do You Ladies Understand Me ? "
Bu Hollywood savaş filmlerine taş çıkartacak kurguyla başlıyor MOHPA.
Daha önceki oyunlar ile arasında devrimsel bir yenilik olmadığını söyleyeyim öncelikle.Ama bu önyargı , pasifiğin tropik ormanlarında savaşmanın duygusunu tadınca birden yok oluyor.
Oyunda bazı ufak ayrıntılar gerçekten çok güzel olmuş.Örneğin farenin sağ tuşuyla askerimiz silahının dipçiğini yahut süngüsünü karşıdaki askere geçiriyor.
Zor !
MOHPA da diğer oyunlar gibi pek "Ramboculuk" oyunu değil.Bazen öyle durumlar oluyor ki ....Örneğin oyunun ilerleyen bölümlerde ağaç tepelerine pusu kurmuş keskin nişancılar siz onları fark edemeden herkesi patır patır indiriveriyorlar.
Yine bir örnek daha vermek gerekirse makineli tüfekleri gösterebilirim.Japon askerleri makineli tüfekleri öyle iyi kullanıyorlar ki zamanlamanız,stratejiniz iyi olmazsa kafanızı çıkardığınız an onlarca mermiyi yiyorsunuz...
Oyun gerçekten çok heyecanlı.En ummadık yerlerde , ummadık şeyler patlak verebiliyor.Örneğin ; sahildeyiz.Tüm Japonları temizledik.Botlara doğru koşuyoruz.Derken bir asker " Hey Mehmet Nerede ? " diye bağırıyor.Ve tam da " oh be bitti çok şükür " demişken bir de Mehmet'i aramaya gidiyor ve o sırada bir kaç çekik gözlü ile çatışıyorsunuz.
Medic olayı çok hoşuma gitti ! Takımınızda bir eleman yanında herkes için beli bir miktar ilk yardım malzemesi taşıyor.Vurulup da kalırsanız " Hey Sally ! How About Some Help ? " ya da " I NEED HEEEEELP ! " gibi rica ve haykırışlarla bu arkadaşı çağırıyorsunuz.Yanınıza gelen bu arkadaş bazen kan görmeye dayanamadığından kusuyor.Bazen de " o kadar da kötü değil " diyor.
Göze çarpan bir diğer yenilik ise oyunun bir bölümünde uçak kullanıyor olmamız ! (kahraman Amerikalı ne de olsa...) Evimize dönmek üzere bindiğimiz savaş uçağının arkasındaki makineli tüfekçiyken birden pilotumuz vuruluyor ve uçaktan atlıyor.Biz de her nasılsa kokpite geçiyor,ardından yaklaşık 100 adet Japon uçağını bir günde düşürüyor o da yetmezmiş gibi bir Destroyer ile bir uçak gemisi batırıyoruz ( öeh ! ).
Şimdi gelelim asıl meselelere....
Öncelikle oynanılabilirlikten başlamak istiyorum.
Bu konuda pek sorun yok.Çok rahat ve basit bir şekilde karakterimizi yönlendirebiliyor , sağdaki yön tuşları ile bir nevi emir verebiliyoruz.Şöyle ki : diyelim bir çatışma çıktı.Ve askerler eski pozisyonlarını koruyamadı.Hiç dert etmeyin.Hemen sağ yön tuşuna basıyorsunuz ve karakterimiz hemen " Toplanın ! " diye bağırıyor.Askerler sizin yakınınıza geliyor....
Yapay zeka...
Arada bir ciddi şekilde saçmalıyor.Az bir mesafe önünüzdeki Japon sizi bir kaç şarjörde anca vurabiliyor bazen.Ayrıca oyunda bazı yerlerde askerleriniz resmen donup kalıyor.Bu eksiklerin dışında pek bir kusurunu görmedim ben.
Sesler...
Oyunda en beğendiğim şey olduğunu söyleyebilirim.Sesler gerçekten harika.Gerek patlama efektleri,gerek kurşunlar,gerek askerlerin ses tonu...İnce ayrıntılara dikkat etmiş EA.
Grafikler....
İşte nazar boncuğu !
Askerlerin yüz ifadelerindeki değişimler,patlama efektleri vs gibi şeyler gerçekten iyi yapılmış.
Ama yine de grafikler artık zamanın gerisinde kalmaya başlamış.Olur olmaz ve insana çok komik gelen hatalar mevcut.Ama bu hataları da atmosferin başarısı unutturuyor.Atmosfer gerçekten çok iyi yaratılmış.Oraya buraya serpiştirilen ufak detaylar zenginlik katmış olaya.Mesela Pearl Harbor'da geçen bölümde çevrede koşup yardım etmeye çalışan hemşireler,yardım isteyen askerler vs vs gerçekten çok hoşuma gitti.
Amaaaa ! Gelin görün ki tropik haritalarda ciddi bir sorun var.
Kenarlar bazen " ben fotoğrafım,ben baştansavma yapıldım ! " diye sırıtıyor ki bu pek de hoş bir şey değil haliyle.
Bir de multiplayer ı var.Burda da team deathmatch gibi modlar var ama bunların pek tutulmadığı da bir gerçek.MOHPA singleplayer ağırlıklı bir oyun....
Sonuç olarak acısıyla tatlısıyla yine de çok güzel bir oyun.Alın oynayın , savaşın ne denli kötü bir şey olduğunu anlayın.
Yok oynamam diyorsanız Brothers In Arms serisinin yeni oyununa falan yönelin...
Yok yok yine de çok güzel Medal Of Honor Pacific Assault !
Oynanılabilirlik : 8
Sesler : 8
Grafikler : 7
Genel : 7.5